BRANDON LEE- THE CROW

                                                                               

                    The Crow (Karga-Ölümsüz Aşk )1994 ABD yapımı bir film.Filmi 6 kez izledim ve her seferinde de aynı zevki aldım ve her izleyişimde de aynı zevki alacağımdan eminim.Yaşanan tertemiz bir aşk ve rol icabı olması gereken ölüm sahnesinin gerçeten yaşanmasıyla 30 una varmadan sona eren bir hayat....

         Filmin Konusu:

         Müzisyen Eric Draven (Brandon Lee) ve nişanlısı Shelly (Rochelle Davis), düğünlerinin arifesinde Top Dollar (Michael Wincott) isimli berbat tipin başını çektiği serseri çetesi tarafından saldırıya uğrar ve katledilirler. Bir yıl sonra Eric'in mezarını ziyaret eden bir karga, genç adamın intikamcı bir ruh olarak ölümden dönüşünün de simgesi olacaktır. Alınacak intikamlar, verilecek dersler vardır.

                                                     

                                                                                                                      

                   Brandon Lee (01 Şubat 195-31 Mart 1993)Ünlü Kung Fu ustası Bruce Lee ve  Linda Lee Emry'nin oğludur. Tam adı Brandon Bruce Lee’dir. Brandon 6 yaşına geldiğinde Lee ailesi Çin’e geri dönme kararı aldı. Lee, 8 yaşına kadar Hong Kong’da büyüdü. Baba Bruce Lee’nin ani ölümü sonrasında Brandon Lee, annesi Linda Emery ve kız kardeşi Shanon Lee ile birlikte tekrar Amerika'ya döndü. Boston’da sanat eğitimi veren Emerson Collage’a giderek babası gibi Uzak Doğu sporları ve drama üzerinde çalıştı. Okulu bitirdikten sonra Newyork'a taşındı ve burada "Lee Strasberg Academy"de oyunculuk dersleri almaya devam etti.

                   Film kariyerine 1986’da bir Hong Kong yapımı olan "Legacy of Rage" ile başladı. Bu filmden sonra sırasıyla "Kung Fu: The Movie", "Kung Fu: The Next Generation" isimli televizyon dizilerinde oynadı. Diğer birçok televizyon dizisinde irili ufaklı rolleri oldu. 1988’de Güney Afrika’da çekilen düşük bütçeli "Laser Mission", 1991’de ise başrolünü Dolph Lundgren ile paylaştığı "Showdown in Little Tokyo" filmlerinde oynadı.

                                                              

                1991 yılında 20th Century Fox şirketi ile 3 filmlik bir anlaşma imzaladı. Anlaşmanın ilk filmi "Rapid Fire"da başrolü üstlendi. İkinci filmi ise, Lee’nin kariyerinin en üst noktası olarak kabul edilen, ünlü karikatür serisinden uyarlanan The Crow oldu. Bu aynı zamanda Lee’nin son filmiydi.

                Çekimlerin 52. gününde, Lee’nin oynadığı karakterin vurularak öldürüldüğü sahnenin çekimleri vardı. Aktör Michael Massee’nin ateşlediği silah kuru sıkı olması gerekirken gerçek mermi ile doldurulmuştu. Lee kameralar önünde karın bölgesinden vurularak ciddi şekilde yaralandı. Hastaneye kaldırılan Lee kurtarılamadı ve 31 Mart 1992 tarihinde, 28. yaşgününde hayata gözlerini yumdu.Seattle’da babasının yanına gömüldü. Bu kazadan sonra Amerika’da film setlerinde ateşli silahların kullanımı ile ilgili, halen geçerliliğini korumakta olan, geniş bir kararname hazırlandı. Lee’nin vurulduğu sahne filmde kullanılmadı ve yok edildi. Filmin çekimlerine dublör kullanılarak devam edildi. Dublörün suratının görüldüğü kısımlara daha sonra özel efektler kullanılarak Brandon’un suratı monte edildi. Film, Mayıs 1994’te gösterime girdi ve Lee’ye geç kalmış bir şöhret getirdi.
                                                                
                     Ölümünden 7 yıl sonra tamamlanan, "Rapid Fire" filminin tanıtımı için İsveç’te bulunduğu tarihte çekilmekte olan ve arka planda bir an için gözüktüğü, "Sex, Logner & Videovåld" filmi de oyuncunun resmi olarak rol aldığı son film olarak bilinmekte.
 
                    Lee’nin 20th Century Fox ile yapılmış 3 filmlik anlaşmanın üçüncü filmi "Simon Says" idi. Ancak oyuncunun ani ölümü sonrasında proje yarıda kaldı. Daha sonra bu senaryo, başrolünde Bruce Willis'in oynadığı "die-hard" serisinin üçüncü filminde kullanıldı.

                   Brandon Lee’nin ölümü, arkasında birçok söylenti bıraktı. Bazı hayranları Brandon’un "tıpkı babası gibi" bir cinayete kurban gittiğini, kimileri ise silahtaki mermiyi aslı ile kendisinin değiştirerek intihar ettiğini öne sürdü.